Gaziantep

Gaziantep ya da eski ve halk arasındaki kısa adıyla Antep (Osmanlıca: عینتاب Ayntab) Türkiye‘nin Gaziantep ilinin merkezi olan şehirdir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘nde bulunan Türkiye’nin önemli şehirlerinden Gaziantep; sanayi ve gelişmişlik bakımından ilk sıralarda yer alır. Eğitim, ticaret ve sanayi şehridir. Hâlâ yaşanılan en eski şehirler listesinde hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir.[3] Yazları sıcak ve kurak, kışları ise serin ve yağışlı geçer. Don olayı nadir görülür, sıcaklık sıfır derecenin altına nadiren düşer. Orta Fırat Bölümü‘nde yer alan Gaziantep’te genellikle Karasal iklim görülmektedir.[4] Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep’in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Rumkale ve Gaziantep Kalesi Gaziantep’in simgeleri arasında sayılabilir.

Tarihçe

İlk çağlar

Zeugma antik kentinden çıkarılan ve şu anda Zeugma Mozaik Müzesi‘nde sergilenen “Çingene Kızı” mozaiği. Mozaikteki kişinin Yunan mitolojisindeki yeryüzü tanrıçası Gaia olduğu düşünülmektedir.
19. yüzyılda Osmanlı zamanında Gaziantep, eski adıyla; “Ayntab”, 1850.

Günümüzdeki Gaziantep’in yakınlarında bulunan Dülük (Dolikhe ya da Doliche) bu yöredeki en eski kenttir. Arkeolojik kazılarından bu kentte Paleolitik dönemden beri insanların yaşadığı bilinmektedir.[5][6] Ancak, Dülük Erken Tunç Çağı‘ndan sonra bir sürekli yerleşim yeri hâline gelebilmiştir.[7] Bu kent, İpek Yolu üzerinde bulunduğu için çok gelişmiştir.

İlk kurulduğunda Babil yönetimi altında kalan kent, MÖ 1700’lü yıllarda Hititler‘in eline geçti. Hititler’den sonra Mısır yönetimine geçen kent,[8] MÖ 700-MS 546 arasında ise kronolojik sırayla MedlerAsurlular ve Persler tarafından yönetilir. MÖ 6. yüzyılda ise kent sırası ile MakedonyaSelevkos ve Komagene uygarlıklarının yönetimi başlar. Değişik medeniyetlere ev sahipliği yapan Antep, 1516 yılında Osmanlıların eline geçmesiyle ilk dönemlerde Arap ve Halep Eyaleti’ne bağlı bir konumda iken, 1531 yılında Dulkadir Eyaleti’nin teşekkül etmesi sonucu, bu eyaletin sınırları arasında yer alarak 1818 senesine kadar bu konumunu muhafaza etmiştir. Bu tarihten itibaren yeniden Halep eyaletine sancak olarak bağlanmıştır. Şehir, Osmanlı kent kültüründe önemli bir yer almıştır.[8]

Yeni bir kent[

Romalılar, Dülük yakınlarına Antiochia ad Taurum adında yeni bir kent kurar. Bu kent İsa‘nın havarilerinden Yuhanna‘nın Hristiyanlık‘ı yaymak için seçtiği merkezlerden biri olmuştur. Kent, MS 395 yılında Bizans İmparatorluğu‘nun eline geçer.[5] MS 636 yılında halife Ömer bin Hattabİslamiyet‘i yaymak için Ayıntap ve Hatay yöresini Bizanslıların elinden alır. Bu şekilde Ayıntap halkı İslamiyet’i kabul eder. Bu arada Dülük, hızla eski önemini yitirmektedir.
1071 yılında Alp Arslan‘ın Malazgirt Savaşı‘ndaki zaferinden sonra kent Selçuklu yönetimine geçer. Bir dönem Eyyübilerin eline geçen kent,[8] 1270 yılında Moğolların Ayıntap’a saldırmasıyla, 1389 yılında Dulkadiroğulları‘nın ve 1471 yılında Memlük Devleti‘nin egemenliğine geçmiştir.

Osmanlı yönetimi

1516 yılında Yavuz Sultan Selim‘in Mercidabık Muharebesi‘ndeki zaferinden sonra Ayıntap, Osmanlı yönetimine geçer. Osmanlılar döneminde kente çok sayıda camimedresehan ve hamam inşa edilmiştir. 1516-1596 yılları arasında kent, üretimticaret ve el sanatları yönünden de çok gelişmiştir. 1641 ve 1671 yıllarında iki defa kenti ziyaret eden Evliya Çelebi, kentte 22 mahalle, 8 bin ev, 100 kadar cami, medrese, han, hamam ve bir de kapalı çarşı olduğunu yazar ve seyahatnamesinde aynen “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır” der.[9] Osmanlı döneminde Ayıntap, asla kendi eyaletinde olmayıp, önce Maraş (bugünkü Kahramanmaraş), sonra Halep eyaletinde yer almıştır. Buna rağmen Ayıntap’ın kültürü Arap kültüründen fazla etkilenmemiştir.[10]

Antep Savunması

I. Dünya Savaşı‘ndan sonra Mondros Antlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti parçalanır. 17 Aralık 1918 tarihinde Antep, Birleşik Krallık‘a, 5 Kasım 1919 tarihinde Fransa‘ya bırakılır.[8] Ermeni Lejyonu da bu savaşta görev almıştır. Şehre 8 Şubat 1921 Günü Gazilik unvanı Verilmiştir.

Antep halkı, 1920 yılında, Fransız birliklerinin Antep’e yerleşmesi üzerine direnişe başlar. 1920 yılının Ocak ayında Karayılan komutasındaki çeteler, Fransızların bir süvari birliğini pusuya düşürür. Şahin Bey, 200 kişilik milis gücüyle 1920 yılının Mart ayına kadar Antep’teki Fransız askerlerine karşı savaşır. Ancak açlık, cephanesizlik ve şehre yardım ulaşamaması sebebiyle Antep halkı, 9 Şubat 1921’de teslim olmak zorunda kalır. Savaş tam 10 ay 9 gün sürer.[8] 25 Aralık 1921’de Ankara Anlaşması gereğince Fransız birlikleri şehri boşaltır.

Cumhuriyet dönemi

Gaziantep, 1987 yılında çıkarılan 3398 sayılı kanun[11] ile büyükşehir unvanı kazandı. Başlangıçta iki ilçe (Şahinbey ve Şehitkamil) Gaziantep Büyükşehir Belediyesi‘nin sınırlarına dahil edildi. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 30 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[12] Bu sınırlar içinde kalan ilçeler, büyükşehir ilçe belediyeleri hâline geldi.[12] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[13]

Şu anda üç merkez ilçesi vardır bunlar; ŞahinbeyŞehitkamil ve Oğuzeli ilçeleridir.

2013 yılında Suriye İç Savaşında NATO üyesi Türkiye’ye yönelik herhangi bir askeri hamleye karşılık askeri hamle için Gaziantep’e Adana ve Kahramanmaraş‘ın ardından Türkiye’nin isteğiyle MIM-104 Patriot yerleştirilmiştir.[14] 2023 yılında, kent yaşanan depremlerde ağır hasar gördü.

İklim

Gaziantep’te yazların sıcak ve kurak, kışların serin ve yağışlı geçtiği Akdeniz iklimi hüküm sürer. Sıcaklık sıfırın altına pek düşmez, karlı gün sayısı ortalama iki gündür. En sıcak ay ortalaması 27,7 derecedir. Akdeniz bitkisi olan zeytinbağlimon ve turunçgiller iklim şartlarına elverişlidir. Tarım olarak zeytin yetiştiriciliği ve fıstık yetiştiriciliği yaygındır. Nizip zeytini bu bölgeye has bir zeytin türüdür.[15]

Daralt Gaziantep iklimi 
AylarOcaŞubMarNisMayHazTemAğuEylEkiKasAraYıl
En yüksek sıcaklık (°C)19,022,728,134,037,839,644,042,840,836,427,325,244,0
Ortalama en yüksek sıcaklık (°C)7,69,414,019,725,431,135,335,331,124,216,19,821,5
Ortalama sıcaklık (°C)3,04,38,113,218,624,027,727,422,816,19,34,814,9
Ortalama en düşük sıcaklık (°C)−0,80,03,07,311,817,021,120,916,210,04,41,09,3
En düşük sıcaklık (°C)−17,5−15,6−11−4,32,54,510,612,13,4−2,8−9,7−15−17,5
Ortalama yağış (mm)96,684,073,553,432,76,72,52,25,836,263,096,1552,7
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[16]

Nüfus

Bu veriler Gaziantep ilinin şehir merkezinin nüfus verileridir. İl nüfusu için Gaziantep (il) sayfasına bakınız.

YılToplamŞehirKır
1927[17]89.39839.99849.400
1935[18]127.59950.96576.634
1940[19]141.06357.13283.931
1945[20]153.02962.87390.156
1950[21][a]150.69671.88778.809
1955[22]182.64196.67885.963
1960[23][b]192.909124.09768.812
1965[24]235.472160.15275.320
1970[25]298.849227.65271.197
1975[26]372.938300.88272.056
1980[27]449.392374.29075.102
1985[28]559.111478.63580.476

1987 yılında Gaziantep büyükşehir statüsü kazanıp il merkezinde yeni ilçeler kurulmuştur. Bu yıldan itibaren il merkezi nüfusu aşağıdaki gibidir.

YılNüfusİlçeler
1990[29]603.464ŞahinbeyŞehitkamil
2000[30]853.513
2007[31]1.175.042
2008[32]1.252.329Şahinbey, Şehitkamil, Oğuzeli
2009[33]1.295.050
2010[34]1.341.054
2011[35]1.393.289
2012[36]1.438.373

2004 yılında çıkarılan kanun nedeniyle il merkezinde olmayan Oğuzeli ilçesi de büyükşehir sınırlarına girmiş olup 2008-2012 yılları arasındaki nüfus verilerine Oğuzeli de dahil edilmiştir. 2012 yılında ise ilin tamamı büyükşehir sınırlarına girmiştir.

Etnik yapı

Arap coğrafyacı Dimeşkî 14. yüzyılın başlarında Antep’in sakinlerinin Türkmen olduğunu yazmıştır.[37]

Şehri 27 Mayıs 1834 tarihinde ziyaret eden Pierre Martin Rémi Aucher-Éloy 12 bin nüfuslu Antep’in Ermeniler ve Türklerden oluştuğundan bahsetmiştir.[38] 1862 yılında şehri ziyaret eden İrlandalı diplomat James Lewis Farley şehirde, Müslüman ahalinin zengin kısmını ve çevredeki taşralı halkı oluşturan 18 bin Türk ile 8 bin 500 Ermeni ve 500 Yahudi’nin yaşadığını yazmıştır.[39] 1895 senesinde Fransız coğrafyacı Élisée Reclus Antep’te çoğunlukla Türkmenlerin yaşadığından bahsetmiştir.[40] 1911 yılında yayımlanan Encyclopædia Britannica’nın on birinci baskısı ve sonraki baskılarda Antep şehrindeki Müslüman sakinlerin çoğunlukla Türkmen kökenli olduğu belirtilmiştir.[41][42] Fransız işgalinde yer alan komutanlardan Maurice Abadie, Antep sancağının çok büyük bölümünün Türk olduğunu ve geriye kalan nüfusun Arap, Kürt, Ermeni, Çerkes ve Yahudilerden oluştuğunu belirtmiştir.[43] Antepli Ermeniler Birliğine göre 1914 senesinde 80 bin nüfuslu şehirde 30 bin Ermeni, 2 bin Kürt, birkaç yüz Çerkes ve geriye kalan nüfusu ve şehrin çoğunluğunu oluşturan Türkler yaşamaktaydı.[44]

Günümüzdeki şehirde yerli Türklerle beraber, güneydoğudaki şehirlerden sanayi ve ticaret amaçlı göç etmiş[45] 450 binden fazla Kürt de yaşamaktadır.[46]

Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]

Gaziantep baklavası

El sanatları

Gaziantep’te çok çeşitli el sanatları mevcuttur. Geçmişte Gaziantep’teki en yaygın el sanatları dericilikbakırcılıkyemenicilikkilimcilik, el işlemeciliği ve kuyumculuktur. Bunlardan el işlemeciliği, bakırcılık ve kilimcilik önemini hâlâ korumaktadır. Özelikle Gaziantep’in kendine özgü motifleri olan kilimleri ve bakır ürünleri çok meşhurdur. Gaziantep’e özgü kilim çeşitleri Baklava dilimleri, Habbap ayağı, Kuş Kanadı, Zincir Göbek, Dirsek göbek, Pençe Göbek, Çarkı felek, Parmak göbek ve Atom Göbek’tir.[47] Ayrıca hanımların hemen her evde yaptığı Antep işi, dantel ve örgü gibi başka el sanatları da mevcuttur.

Mutfak

Ayrıca bakınız: Gaziantep mutfağı

Gaziantep’in çok zengin bir mutfağı toplamda 300 çeşide yakın yemeği vardır. Türkiyenin lezzet ve gastronomi şehridir.[kaynak belirtilmeli] Bu mutfak seneler boyunca çeşitli geleneklerin ve uygarlıkların harmanlanmasıyla zenginleşmiştir. Antep mutfağı özellikle kebapet yemekleri, tencere yemekleri ve tatlıları ile meşhurdur. Beyranalinazikiçli köftemercimek köftesimaş çorbası, pirpirim aşı, lebeniye çorbası, yoğurtlu çiğdem aşı, yoğurtlu keme aşı, zerdali aşı, alaca çorba, altı ezmeli kebap, arap köftesi, baklava, beyti, börk aşı, çağla aşı, cağırtlak kebap, doğrama, ekşili taraklı kebap, erik tavası, firik pilavı, kavurma, kuşbaşı kebap, küşneme, lolazlı pilav, yağlı köfte, omaç, sarımsaklı lahmacun, patlıcan kebabı, sarımsak kebabı, simit kebabı, soğan kebabı, şiveydiz, yuvarlama, yeni dünya kebabı, diş hediği, zerdeli sütlaç, katmerbaklava çeşitleri, künefekuymak (lohusa kuymağı), un helvası, nişe helvası, şam tatlısı, şirin tarhana Gaziantep mutfağına özgü yemek ve tatlıların sadece çok azıdır.[48]

Gaziantep, 2015’te gastronomi dalında UNESCO‘nun Yaratıcı Şehirler Ağı‘na dâhil edildi.[49]

Ağız[

TürkçeAntepçe
kalıngalın
lezzet/n’æz.zet/
baklavapaklava
bugünbööğn/
gökgöv/
dükkândüven
bahçebahça
elbet/h’el.bet/
büyükböyyyk
mevsim/m’œʊ.sym/
hamarat/’a.ma.ɾat/
buğdaybuuda

Anadolu’daki birçok ilde olduğu gibi Gaziantep’in de kendine özgü bir ağzı vardır. Halk arasında “Antep ağzı” ya da “Antepçe” adıyla çağrılan bu konuşma şekli özellikle kırsal kesimde yaşayanlar ve yaşlılar arasında daha çok görülür. En belirgin özellikleri “r” ve “y” harflerinin söylenmemesi, “h” ve “k” harflerinin değişime uğraması ve
“-iyor” eki ile bâzı şahıs eklerinin yok olmasıdır.[10][50] Antep ağzından bazı örnekler yandaki tabloda yer alır.

Türküler ve halk oyunları[

Gaziantep yöresine özgü çok çeşitli türküler vardır. Bu türküler kahramanlık, aşk, göç ve oyun türküleri ve ağıtlar olarak beşe ayırılabilir. Bu türkülerden Karayılan13 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Şirinnar12 Şubat 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Allı Yemeni25 Aralık 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Ezo Gelin9 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bahçalarda Mor Meni16 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Evlerinde bir İpekten halı var14 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Bahçalarda Zerdali11 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Emmoğlu9 Ağustos 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. ve Deriko18 Haziran 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. sadece çok az bir kısmıdır.[51]
Gaziantep, halk oyunları yönünden de çok zengindir. Bu oyunlar ise ağır halaylar, oynak halaylar ve mizanseli oyunlar olarak üçe ayrılır.

Tarihî yerler ve müzeler

Ayrıca bakınız: Gaziantep’teki müzeler ve tarihi yerler listesi

Kentin tam merkezinde tarihî Gaziantep Kalesi yer alır. Kalenin güneyinde tarihî Naib Hamamı bulunmaktadır.[52] Kalenin kuzeyinde ise çok sayıda tarihî han (Bayaz HanBüdeyri Hanı ve Şire Han gibi) bulunmaktadır. Hanların kuzeyinde bakır işlemeleriyle ünlü tarihî Bakırcılar Çarşısı yer alır. İlde Boyacı CamiiKurtuluş Camii ve Şirvan Camii gibi çok sayıda tarihî cami yer alır. Bey Mahallesi‘nde ise tarihi Antep evleri yer alır. İldeki görülecek bir diğer yer ise Aziz Bedros Kilisesi‘dir. Bu cümleden önce adı geçen bütün yerler ödüllü “Kültür Yolu Projesi” adı altında restore edilmiştir.[53] Gaziantep sınırları içerisindeki Zeugma ile Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi, UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi‘nde bulunmaktadır.[54]

Gaziantep’teki Müzeler

Gaziantep, ilinde çok sayıda müze vardır. Yapılmakta olan müzelerle beraber Gaziantep tam bir müzeler kenti olacaktır. Diğer tarihi kalıntılardan bazıları, Zeugma (Türkçe’de Belkıs da denilir) ve Nizip ilçesinin ve biraz daha kuzeydeki Rumkale yakınlarındaki Kargamış harabeleridir.

Gaziantep Arkeoloji MüzesiCilalı Taş Devri ‘ne ait seramik koleksiyonları; Bakır Çağı ve Tunç Çağı‘na ait çeşitli nesneler, figürler ve mühürler; HititUrartu, Yunan PersRomaKommagene Krallığı ve Bizans dönemlerinden taş ve bronz objeler, mücevherler, seramikler, madeni paralar, cam objeler, mozaikler ve heykellere sahiptir.

Zeugma Mozaik Müzesi, toplam 1.700 metrekare (18.000 ft2Zeugma mozaiklerini ve diğer mozaikleri barındırır.[56] 9 Eylül 2011’de halka açıldı.[57]

Geç Osmanlı döneminden kalma restore edilmiş bir taş yapı olan Hasan Süzer Etnografya Müzesi, eski yaşam tarzı dekorasyona ve çeşitli silah, belge, şehrin savunmasında kullanılan aletler ve yerel direniş kahramanlarının fotoğraflarına ait koleksiyonlara sahiptir. İlk olarak 1906 yılında Garuj Karamanukyan’ın evi olarak inşa edilmiştir.

Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi açık hava müzesiİslahiye ilçesinin 30 km (19 mi) güneyindeki aynı adla bilinen köydedir. Yakın Doğu’nun en büyük açık hava heykel atölyesidir ve bölgedeki kalıntılar Hititler‘e kadar uzanır.

Gaziantep Savunma Müzesi: Gaziantep Kalesi ‘ndeki Panorama Müzesi’ne girmeden girişte üç yerel kahraman Molla Mehmet Karayılan, Şehit Mehmet Kâmil ve Şahin Bey heykelleri ile karşılaşıyorsunuz. Müzeye girerken yankıları duyarsınız: “Ben Antepliyim. Şahinim (Şahin).” Tarihi bir Antep evinde (“Nakıpoğlu Evi” olarak da bilinir) bulunan Gaziantep Savaş Müzesi, şehri savunurken şehit olan ve Türkiye’nin ulusal birliğinin ve bağımsızlığı sürdürme kararlılığının simgesi haline gelen 6.317 kişinin anısına adanmıştır. Antep Muharebesi‘nin hikâyesi ses cihazları ve kronolojik panellerle anlatılıyor.